SOS Beslenme Terapisi
“SOS Feeding” veya “SOS Approach to Feeding”, beslenme zorlukları yaşayan çocuklar için geliştirilen bir beslenme terapi yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, özellikle seçici yememe, yemek reddi, yemek türlerini sınırlama gibi sorunlar yaşayan çocukların beslenme becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Dr. Kay Toomey, Dr. Erin Sundseth Ross ve Dr. Bethany Kortsha tarafından geliştirilmiştir. Bu üç uzman, çocukların beslenme zorluklarıyla başa çıkma konusunda çok disiplinli bir yaklaşım geliştirmek amacıyla bir araya gelmiştir.
Dr. Kay Toomey, özellikle yemek reddi ve seçici yememe sorunlarına odaklanan bir pediatrik psikologdur. Dr. Erin Sundseth Ross, dil ve konuşma terapisti ve yemek terapisi uzmanıdır. Dr. Bethany Kortsha ise beslenme terapisti ve ergoterapisttir.
SOS Feeding Terapisi Nedir?
SOS Feeding, çeşitli uzmanlar tarafından geliştirilmiş bir dizi terapi yöntemini içerir ve çok disiplinli bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, çocukların beslenme ile ilgili duyusal, motor ve davranışsal sorunlarını ele alırken, çocuğun yaşına, gelişim seviyesine, beslenme geçmişine ve özel ihtiyaçlarına dikkat eder.
Temel amacı, çocukların besinleri, dokuları, tatları ve kokuları keşfetmelerini, güven ve rahatlık geliştirmelerini ve nihayetinde daha çeşitli bir yemek yelpazesi oluşturmalarını sağlamaktır.
SOS Feeding terapisi, aşağıdaki adımları takip edebilmektedir;
- Duyusal Yönelim: Çocuğun yemeğe olan duyusal tepkileri ve hassasiyetleri değerlendirilir.
- Dokunma ve Oynama Aşaması: Çocuk, yiyecekleri farklı şekillerde dokunabilir, koklayabilir, oynayabilir ve hissedebilir. Bu aşama, yiyeceklere olan maruziyeti artırmaya yardımcı olur.
- Yakınlaşma ve Tepki Verme: Çocuğun yemekle etkileşimini artırma aşamasıdır. Örneğin, yiyeceği dudaklarına yaklaştırma veya ağız içinde tutma gibi adımlar atılabilir.
- Yemek Tüketme Aşaması: Yavaşça, çocuk küçük miktarlarda yiyeceği tadabilir, çiğneyebilir ve yutabilir.
- Çeşitlilik ve Genişleme: Çocuğun yemek yelpazesini genişletmeye yönelik çeşitli yiyecekler eklenir. Bu aşamada çocuğun rahat hissettiği yiyeceklerle daha az tanıdık olan yiyecekleri birleştirme amaçlanır.
SOS Feeding, çocukların beslenme becerilerini geliştirirken stresi ve baskıyı en aza indirmeyi amaçlar. Her çocuğun bireysel ihtiyaçlarına ve hızına göre uyarlanabilir. Bu yaklaşım, beslenme zorlukları yaşayan çocuklara ve ailelere destek olabilir, ancak bir uzman gözetiminde uygulanması önerilir.
SOS Feeding Kaç Seans Uygulanır?
SOS terapisi süresi, çocuğun veya bireyin beslenme sorununun ciddiyetine, karmaşıklığına ve ilerlemesine bağlı olarak değişebilir. Her bireyin ihtiyaçları farklıdır ve bu nedenle terapi süresi kişiseldir. Ayrıca, çocuğun ve ailenin terapiye verdiği tepkiler, hızları ve katılım düzeyleri de terapi süresini etkileyebilir.
Genel olarak, bazı çocuklar birkaç hafta içinde önemli ilerlemeler kaydedilirken, bazıları için daha uzun bir süre gerekebilir.
SOS terapisi genellikle haftalık veya iki haftada bir seanslar şeklinde planlanır. İlk değerlendirme aşaması, terapi hedefleri belirleme ve çocuğun beslenme sorununu anlama amacıyla yapılır. Ardından, terapinin ilerleyişi göz önüne alınarak seans sayısı ve sıklığı ayarlanır.
Unutulmaması gereken önemli bir nokta, terapinin etkili olması için düzenli katılımın ve ailelerin terapi sürecine aktif olarak dahil olmasının önemli olduğudur.
Beslenme sorunlarının nedenleri ve etkileri bireyden bireye farklılık gösterdiği için, terapinin süresi konusunda net bir tahmin vermek zordur. Uzman bir beslenme terapisti veya sağlık profesyoneli, bireyin durumunu değerlendirdikten sonra daha spesifik bir terapi planı ve süresi önerir.
Daha fazla bilgi için; https://sosapproachtofeeding.com inceleyebilirsiniz.